Sayfalar

Perşembe, Temmuz 13, 2023

Hep yalnızlık var sonunda, yalnızlık ömür boyu

Geçtiğimiz günlerde MFÖ'nün değerli bir üyesini, Özkan Uğur'u kaybettik. Neden bilmiyorum, MFÖ müzikleri hep içimde yara açar sanki, ya da zaten var olan yaralara dokunur, o yüzden çok fazla dinlemem, belki bir iki kez yalnızca. Fakat şu sıralar dozunu düşünmeden, MFÖ dinlemeye başladım yeniden. 

Nasıl bir insanım, neden böyle bir insanım bilmiyorum. Bazen o kadar yoruluyorum ki kendimden. Nasıl da iyi olurdu umursamaz olmak, umursamamak her şeyi. Her şeyi düşünerek üzülmemek. Geçip gitti demek nasıl da iyi olurdu. Unutmak bazı şeyleri, ne iyi olurdu. Geçmişi değiştirmeyi çok isterdim mesela. Bugün olmaması için bazı şeylerin, bugün yok edemediğim birçok şeyin, geçmişte olmaması için, geçmişi değiştirmeyi öyle çok isterdim ki. Geçmişten bugüne gelmemesi için. Böyle bir kadın olmak zor. Çivisi çıkmış dünyada, hassas duygulara sahip olmak, masumca düşüncelere sahip olmak...zor. Cam gibi kırılmaya müsait hemen. Bir seçim mi yapmalıyım ben? Ne seçmeliyim? Böyle bir kadın olmaya devam mı etmeliyim, yoksa ... bilmiyorum. Neyi tercih etmeliyim? 

Bazen her şeyi yok etmek, bitirmek, resetlemek istiyorum. Bilhassa kendimi. Uzaklaşmak, gitmek istiyorum bazı şeylerden. Kafamın rahat olmasını istiyorum, bilhassa kalbimin. Ruhumun. Her neyse. Bu girdap hiç bitmeyecek gibi, belli ki, hep de böyle olacağım. İnancımı kaybediyorum. Kaybediyorum... 

MFÖ'nün Yalnızlık Ömür Boyu şarkısını ekleyerek bitirmek istiyorum bu yazıyı. Şarkıda da söylediği gibi; hep yalnızlık var sonunda, yalnızlık ömür boyu. 


Senle beraber olsam da sevgilimAyrılsak da ölsek de bu yoldaHep yalnızlık yavrumYalnızlık ömür boyuYalnızlık ömür boyu
Senle beraber olsam da sevgilimHiç görmesek birbirimizi özlesekÖmür boyu bağlansak daSevinsek de üzülsek deYalnızlık ömür boyu
Birden sen gelsen aklımaSeni unutsam bazı bazıMeraklansam gizliceDelice kıskansam seniHep yalnızlık var sonundaYalnızlık ömür boyuHep yalnızlık var sonundaYalnızlık ömür boyu
Devamını Oku »

Pazar, Nisan 23, 2023

Ruhun umarım huzurludur, iyidir... Mekanın cennet olsun!

Hayatımıza dokunan, bizi deyim yerindeyse bir çukurdan çıkaran adam ölmüş bugün. Duyunca o kadar tuhaf oldum, o kadar üzüldüm ki. Adamı en son 15 sene önce gördüm belki de. Bize her geldiğinde bir poşet yiyecek getirir, harçlık verirdi. Babamın işvereniydi. Bize çok yardımı dokundu, öyle ki babam ona "baba" diyordu. 

Bugün dışarıdaydım, kardeşim arayıp da haber verince çok üzüldüm. Babam çok daha kötü olmuş, hıçkıra hıçkıra ağlıyormuş. Eve geldim, hala ağlıyordu. Koca adam omuzları sarsılıyordu ağlarken, içim acıdı öyle görünce. Oturduk hep birlikte ağladık. 

Sonra düşündüm, insanların hayatlarına dokunan bir adam göçüp gitmiş bu dünyadan, ona minnet borcu olanlar, onun için gözyaşı döküyor ardından, dua ediyor... Allah herkese böyle ölüm nasip etsin dedim. Ama üzüldük öyle üzüldük ki. Bugün, o adam karşımıza çıkmamış olsaydı belki böyle olmayacaktık. Allah razı olsun senden Gürbüz amca. 

Babamın ağlayışı aklımdan hiç silinmeyecek sanırım. Ah ne desem ki...

Rabbim rahmet eylesin....

Ve Rabbim onun gibi hayırsever birisi olabilmeyi nasip etsin.

Devamını Oku »

Engelli adam... karşına iyi insanlar çıksın hep umarım

Bunu, bu yazıyı yazmalıydım. Bugün otobüste gelirken bir tane engelli diyebileceğim, galiba da öyle, bir adam bindi otobüse. Binerken bir adamın onun için "Terminale gidiyor mu?" diye şoföre soruşunu duymuştum. 

Engelli olan adam, kulağında kulaklık elinde telefon geçti oturdu yan tarafa. Şoför bir noktadan sonra paraları toplarken ona da, "Sen para verdin mi?" diye sordu, o da "Ben vermedim daha" deyip elini cebine atıp para çıkardı verdi adama. "Sen nereye gideceksin?" diye sordu şoför. 

Adam bir şeyler söyledi ama anlaşılmıyordu. "Musta Musta" der gibiydi. Ben de, "Galiba terminale gidecek." dedim. Adamın biri, "Otogara mı gideceksin?" diye sordu bunun üzerine. O da, "Evet." dedi. Sonra Bursa'ya gideceğini anlamış olduk. "Ben Bursa'ya gideceğim."dedi.

Adamın biri onunla sohbet etmeye devam etti, ben de kulak misafiri oldum. "Ben Bursa'ya gidicem evlenicem." dediğini duydum...gülümsedim. Tek başına yolculuk yapabilecek kadar aklı başında idi galiba ama yine de kendini şoföre teslim etmişti. Eve geldim ama hala onu düşünüyorum. İçimden ağlamak geliyor, dayanamadım ağladım da. Öyle canım sıkıldı ki, öyle içim paramparça oldu ki, neden bilmiyorum, öyle çok üzüldüm ki. Başıma ağrı, kalbime ağrı girdi anında. Acaba gidebildi mi otogara? Sağ salim gideceği yere varsın, karşısına iyi insanlar çıksın diye dua ettim, edeceğim. O hali öyle çok dokundu ki içime, nasıl unuturum bilemiyorum. Çok üzüldüm ya. Öyle çok üzüldüm ki. Sanki kalbimi sıkıp bırakmışlar gibi, acıyor. 

Devamını Oku »

Salı, Nisan 04, 2023

Tırtılın hazin sonu

Şu sıralar kendimle pek aram yok, galiba kimseyle de pek yok, bilemiyorum. 
Bazı şeylere dair umudumun her geçen gün daha da azaldığını görüyorum, titrek bir mum alevi gibi, yandıkça bitiyor sanki, eriyor ve göl oluyor umutlarım dipte. Mumdan geriye kalan ip gibi, o gölün ortasında öylece duruyor gibiyim. 
Büyük bir boşluk da var. Beni en çok elden bir şeyin gelmemesi üzüyor bazı konularda ve elimden gelebilecek şeyleri yapacakken de, bazı şeyleri harcayacak olmam üzüyor daha da çok. 
Hayatın saçma sapan matematiği işte diyeceğim ama diyemiyorum. O motivasyonla ilgili her şey saçmalık, kuru sözler vs. hepsi komik geliyor. 
Motivasyon videoları izle hayatta kal, cesaretli ol, güçlü ol saçmalıklarına daha fazla tahammül edemiyorum. 
Kaderci anlayış için de iki kelam etmek isterdim ama inancım buna izin vermiyor. 
Yaşamda varlığınızı sorgularken ne ile karşılaştınız? ya da karşılaşamadığınız o şey, o insan kim? 
Keşke böyle bir insan olmasaydım. Bütün saçmalıkları bir kenara koyuyorum ancak keşke böyle bir insan olmasaydım. Bir yığın saçmalıktan ibaretim. Saçmalığın daniskası gibi bir şey. Bildiğiniz bu kişiyi unutun, çünkü o aslında bir saçmalık. Tırtıldan kelebeğe dönmeye çalışırken tam o esnada bir kuş onu yemiş. Bilin bakalım ne olmuş sonrasında? Kuşun dışkıladığı gaita! İşte tırtılın hazin sonu. Ne acı ama. Şak şak! Tiyatro bitti.  

Devamını Oku »

Cuma, Ocak 13, 2023

Böyle bir akşam yaşar mıyım?

Bir yaz akşamında, elimde sıcak bir bardak çay varken deniz kenarındaki herhangi bir bankta uzun uzun oturmak istiyorum. Tam o anda, tatlı, keyifli bir sohbet ne iyi giderdi kim bilir? Rüzgarın o tatlı esintisine karışan kahkahalarım, hiç susmayan çenem, keyifli, mutlu ve o ana sahip olduğum için edeceğim şükürler içinde müthiş bir akşam olurdu hiç şüphesiz. 
Susmazdım sanırım, konu konuyu açardı, vakit su gibi akardı, sabaha kadar oturabilirdim. Ruhumun tatlı tatlı mayıştığını, üzerimde ne stres varsa hepsinin akıp gittiğini hissederdim mutlaka. 
Çayla aram pek iyi değildir ama öyle bir anda, bardak bardak içerdim belki. Hafif üşürdüm ama önemsemezdim, sürekli gülümserdim çünkü içimden gülümsemekten başka bir şey gelmezdi. Anı durdurmak isterdim muhtemelen. Üzerimde rahat bir kıyafet olmalıydı elbette. Belki etek giyerdim? ya da rahat bir pantolon. Ayağımda kolayca çıkan yaz ayakkabıları olurdu, çıplak ayaklarımı sallardım sürekli. Saçlarımı açık bırakırdım ancak tepede küçük bir topuz yapardım, çünkü çok kıvırcıklar, uzaktan sokak lambasının altında bonus kafalı bir kız olarak görülmek istemezdim haliyle. 
Kendi sesimi duymayı pek sevmiyorum ama muhtemelen denizin dalgalarına en çok benim sesim karışırdı, çenem yorulmazdı. Çaydan sonra dondurma güzel giderdi kesinlikle. Sade, vanilyalı olandan şöyle epey bir alırdım. Sıcakta damlamasın diye muhtemelen dondurmanın tadını alamadan hızlı hızlı yalar bitirirdim. Hayattan bahsederdim, kendimden, düşüncelerimden, belki güzelliklerden belki de acılardan bazen. Anlatacak o kadar çok şey olurdu ki. Bazen hüzünlenir, bazen ne diyeceğimi bilemez, bazense bir şeyi anlatırken aklıma gelen diğer şeyleri anlatmak için sabırsızlanırdım. Kalbimle konuşurdum, ruhumla... Öyle güzel bir akşam olurdu ki, hiç şüphesiz ömrüm boyunca asla unutmazdım. Ruhum yorulmazdı, aksine ruhumdaki yorgunluklar giderdi. Çok ama çok iyi gelirdi hiç şüphesiz. Öyle işte...
Devamını Oku »