Sayfalar

Cuma, Eylül 09, 2022

Seni Seçiyorum

Hayatta asla bilemediğimiz, ne olduğunu anlayamadığınız bazı durumlar vardır. Kaç ömür geçirirseniz geçirin, başınıza ne geldiğini asla ama asla anlayamayacağınız durumlar. Sanırım artık yorumlamaktan, anlamlandırmaktan ya da bir neden aramaktan yoruldum. İçinizdeki kontrol ve her şeyi etiketleme dürtüsü asla bitmiyorsa, bu bir noktadan sonra gerçekten de çok yorucu bir durum haline geliyor. 

Özellikle şu sıralar gün doğumunu izliyorum, çok erken saatlerde kalktığım ya da hiç uyuyamadığım için, bu bir rutin haline geldi. Güzel şeyler düşünmeyi seviyorum otururken, iyi şeyler düşünmeyi, nefes aldığımı hissetmeyi... seviyorum. Tabii böyle anlarda, insan düşünmeye çok müsait olabiliyor, en olmadık şeyleri bile düşünürken buluyorum kendimi. Üstelik bu sabah birazcık da üşüdüm, bu neredeyse mart ayından beri olmayan bir şeydi, sanırım artık sonbahar kendini hissettirmeye başladı. En son nisan ayında yağmur yağdığı düşünülürse, belki biraz geç bile kalmış olabilir benim için, çünkü yağmura gerçekten ihtiyacım var. 

Bu sabah otururken ve gün ışığının üzerimize perde perde inişini izlerken, Hans Zimmer'ın I Choose You (Seni seçiyorum) parçasını dinledim tekrar tekrar. Sanırım sözsüz müzikleri daha çok seviyorum, zihnimi sakinleştiriyor, ruhumun en gizli yanlarına kolaylıkla ulaşabiliyorlar. Ve her ne kadar yorulmuş olsam da bazı şeylerden, hala ve hala anlamaya çalışmakla uğraşacağım. Anlayamasam da... 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder