Sayfalar

Perşembe, Ağustos 20, 2020

Melekler Şehri Engelli Köpek Barınağı!

YouTube üzerinde gezinirken ilgimi çeken muhteşem bir habere denk geldim. Bir, Melekler Şehri Engelli Köpek Barınağı'nı işleten, bunu gönülden yapan ve birçok canlıya yaşaması için sebep veren Reyhan isimli, eski bir ingilizce öğretmeninin hikayesini anlatıyor bu haber. 

Kendisi engelli bir köpeğini kaybettikten sonra o kadar üzülmüş ki, bu konuda birçok engelli canlıya yardım etmek için bir adım atmış ve bir arazi kiralayarak bakıma, ilgiye ihtiyacı olan engelli köpekleri toplamaya başlamış. Aralarında engelli olmayan köpekler de var elbette. Oluşturduğu bu barınağın ismine ise ölen köpeği Melek'in ismini vermiş. Arkasında hayvanseverlerin desteğinden başka hiçbir destek yok! Zaman geçtikçe köpeklerin sayısı artmış ve 500'den fazla engelli köpekle birlikte mucizeler yaratmaya devam ediyor. 

Haberi izlerken duygulanmadan edemiyorsunuz. Bu dünyada sadece insanlar arasında değil, diğer canlılar arasında da engelli olanlar var. Bazıları geçirdiği bir kaza sonucu patisini kaybetmiş, bazıları göremiyor, bazıları duyamıyor, bazıları felç... 

Ancak bakışlarındaki o parıltılar, insanlara olan sonsuz sevgileri o kadar güzel ki, kalbiniz inciniyor adeta. Belki de insanlığın hayvanlardan öğrenecek çok şeyi var. Onlara 'hayvan' demek istemiyorum aslında ama onları toplumda bu isimle genelliyoruz. Çok daha ince, çok daha kibar ve anlamlı bir isime ihtiyaçları var aslında. Çünkü kendileri de tıpkı öyleler. 

Reyhan Hanım'ın verdiği mücadeleyi gönülden  takdir ediyorum. Bu dünyada yalnızca kendilerini düşünmeyip, diğer canlıların da varlığını kabul eden insanlara da büyük saygı duyuyorum. 

Köpeklerin, kedilerin, kuşların, besleyebileceğimiz, yakınlık kurabileceğimiz her tür canlının insanlar üzerindeki pozitif etkileri inanılmaz! Sevgisinden asla şüphe etmeyeceğiniz bir yaklaşımları var. 

Maalesef gün geçtikçe haberlerde hayvanlarla ilgili, çok kötü durumların yaşandığına şahit olabiliyoruz. Bazı insanların hayvanlara gösterdikleri tutum inanılır gibi değil. Denk gelmemeye çalışıyorum fakat karşıma çıktığı zaman da çıldıracak gibi oluyorum. Hayvanlar sessiz, dili olmayan, sizinle anlayabileceğiniz bir dilde iletişim kuramayan canlılar olsa da yine de kendilerine has savunma yöntemleri var. Fakat bazen insanlardan daha insan oldukları için kendilerine yapılan kötülüklere bile yine sevgiyle karşılık veriyorlar! 

Onları sevmemiz, onlara değer vermemiz gerekirken biz onları yaşam alanlarımızdan uzaklaştırıyor, onlara işkence ediyor ve yüreklerine korkuyu yerleştiriyoruz. 

Geçen günlerde bir iş yerinin kapısında bağlanmış yavru bir köpeğe denk geldim. O kadar hareketli, sevimli bir canlıydı ki dayanamayarak yanına ilerledim. Kapıda duran bekçiye köpeğin mizacının nasıl olduğunu sordum. Sevebileceğimi söyleyince ben de sevmek için köpeğe daha çok yaklaştım. Elimi başını okşamak için uzatınca köpek korkuyla geri çekildi. Ona vuracağımı zannetti ve refleks olarak kendini korumaya alır gibi büzüldü. Bu hareketi beni öyle çok üzdü ki dayanamayarak bekçiye köpeğin neden böyle bir tepki verdiğini sordum. Oyunbaz bir tavrı olduğunu söyleyerek konuyu geçiştirdi fakat benim içim yine de rahat etmedi. Arada oradan geçiyorum, köpek gayet iyi görünüyor, ona iyi de bakılıyor aslında. Buna şahit oldum birçok kez...

Fakat yine de hayvanların tavırları beni çok etkiliyor. Sanki onların ne demek istediklerini anlayabiliyorum, sanki onlarla iletişim kurabiliyorum. Bazen size öyle açık mesajlar veriyorlar ki, bunları görmemek için kör ya da hayvan sevgisinden bihaber olmak lazım. 

Ancak insanların bazıları ne yazık ki hayvanlara değer vermiyor. Onları kendi hayatlarına yapışan parazitler gibi görüyorlar. Gereksizmiş gibi gözardı ediyorlar. Oysa onlar olmadan belki de bir gün bile nefes alamayız hayatta. Var olamayız. Bugün en değerli, en üstün varlık olarak insanlar dile getiriliyorsa bu hayvanların varlığı sayesindedir. 

Barınakta ilginize,sevginize ihtiyacı olan binlerce, milyonlarca canlı var. Yüreğinizde bir parça da olsa hayvan sevgisi barındırıyorsanız onları düzenli olarak ziyaret etmenizi, onlara yardım etmenizi öneririm. Bizler yem, giyilmeyen kıyafet ya da çarşaf benzeri ihtiyaçları barınağa ulaştırdığımızda onlara çok yardımcı olduğumuzu belirten geri dönüşler alıyoruz. Bunlar gerçek mutluluktur. 

Bu dünyada her şeye ihtiyacı olabilecek o muhteşem canlıların da var olduğunu lütfen unutmayalım ve onları sevgimizden mahrum etmeyelim. İnanın bana, sizi bir insanın sevebileceğinden daha çok sevecekler ve yine inanın ki o sevgi sizi çok mutlu edecek. Çünkü sahte olmayan, saf, tatlı bir sevginin usulca kalbinize süzüldüğünü hissedecek, bundan da büyük bir mutluluk duyacaksınız. 

Ve lütfen bu sıcak yaz günlerinde apartman önlerinde, kapınızın önlerinde bir kap su bulundurmayı unutmayın. Hayvanlar pis giderlerin aktığı sağlıksız yerlerden su ihtiyaçlarını karşılamasınlar. Onların da bizim gibi sağlıklı bir şekilde su tüketmeye ihtiyaçları var. 

Reyhan Hanım'a ve nice onun gibi, gönlünde hayvanlar için büyük bir sevgi barındıran herkese sevgiyle, saygıyla...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder