Yaşam Gözlerinizden Okunuyor!

Siz de hiç gözlerin, diğer bütün organlardan daha çok hayati bir anlam taşıdığınızı düşündünüz mü? Bir kere bile olsa? Sanki insanın ruhunu, yaşamını, canlılığını yalnızca o gözlerde görebilirmişsiniz gibi gelir hani? Öyle tuhaf ki, bir insanın gözlerine çok fazla bakamazsınız bazen. Sanki o gözler her şeyi, ruhunuzdaki her şeyi görüyormuş gibi hissedersiniz. 

Bütün canlılığınız, ruhunuzun yansıması o gözlerdedir. Gözlerinizi kapattığınız zaman tıpkı ölmüş gibi görünürsünüz. Tüyler ürperticidir... ama açtığınız zaman, yaşam yeniden sizi buluverir. Ne kadar tuhaf, değil mi? 

O yüzden ölen bir insanın fotoğraflarına bakmak insanı derin bir hüzne boğar. O gözlerdeki ışıltıya bir daha bakamayacak olmak, insanı derinden yaralar. Tıpkı bir ışık parlaması gibi, yüzü aydınlatan o bakışlar artık tamamen kaybolmuştur. Göz kapakları, sonsuza dek, o ışıltının, cıvıl cıvıl yaşamın üzerini örtmüştür. 

O yüzden, gözlerin herhangi bir canlıya anlam kattığını düşünürüm. Titreşen kirpiklerin bile, ruhun kanatları olduğuna inanırım bazen. 

Ruh, bedeninizi ebediyen terk ettiğinde, kirpikleriniz titremez hale gelir. İşte bu da, o güzel gözlerinizin bir yaşam için, bir yaşam belirtisi için ne kadar mühim olduğunu anlamamıza yetecektir.