Sayfalar

Cuma, Haziran 04, 2021

Her Yerde Parçamı Bırakmışım Gibi

Başlık doğru oldu mu bilmiyorum. Dalgın bir şekilde galerimde gezerken, yalnızca o ana hapsolup kaldığımda, hissettiğim duyguların birer hatırlatıcısı olsun diye kadrajladığım fotoğraflara denk geldim ve kendi kendime bunu neden paylaşmıyorum ki dedim. Her yerde kendimden parçalar bıraktığımı hissettiğim bir durumdu bu. Bazen o parçalara bakıyor ve iyi olup olmadıklarını soruyorum. 

Hastanenin her köşesinde içinizi mutlulukla dolduran ama bir o kadar da üzen hikayelere tanık olabilirsiniz. Orası insanların büyük bir umutla, hayatta en önemli şey olan sağlık için mücadele ettikleri bir yer. Güneşli bir güne en çok hasreti, orada kalan insanlar duyuyor. 

Veya tıpkı yağmurlu bir havada olduğu gibi, gökyüzünü kaplayan, kara bulutlara benzeyen kasvetli havasıyla, insanların en derinlerinde, asla kapanmayan yaralar bırakıyor.  Bu masmavi gökyüzünün olduğu fotoğraf, bana umuttan asla vazgeçmemeyi hatırlatan bir fotoğraf. 


Bu koridorlar ise normal bir günde insan kalabalığı ile dolu. Öyle ki eğer zamanında geri çekilmezseniz birbirinize çarpabilirsiniz. Oturup insanları izleseniz, yüzlerindeki endişeyi kolaylıkla fark edebilirsiniz. Hayatın kısa bir animasyonu gibi gelir bu koridordaki hareketlilik size. Doktorun yönlendirdiği yerlere koştururken, kimisi sedyeyle, kimisi tekerlekli sandalyeyle, kimisi yürüyerek aşar bu uzun mesafeleri. 

Bir gece bu kata girdiğimde, bu kadar boş olduğunu görmek çok etkilemişti beni. Acilin kantinine gitmek için bu koridorlardan geçmem gerekiyordu, ve tek başına yürürken tüylerim diken diken olmuştu. Çünkü o anda, orada o insanlar olmasa bile, varlıkları hala akıp gidiyordu etrafımda sanki. Normalde asla kendi ayaklarımın çıkardığı sesi duyamazdım ancak o gecelerde, koridorlarda yalnızca ayak seslerim yankılanıyordu. 

Fakat insanoğlu varlığı yok olsa bile, izini mutlaka bırakıyor her yere. Bunu iliklerime kadar hissettiğim bir görsel bu. 


Burası ise ameliyathane koridoru. O kadar uzunki insan kalabalığını göremiyor olabilirsiniz. Birçok acıya ama aynı zamanda birçok mutluluğa tanık olmuş, uzun bir koridor. Ve sanki o büyük pencereler de dalıp gitmek, dışarıyı izlemek için bilerek konulmuş gibi. Adım atarken ayaklarınızın bir türlü gitmediğini hissediyorsunuz bu koridoru arşınlarken. O direklerden birinin dibine oturup, sırtınızı geriye yaslayıp, yalnızca normalde çok çabuk geçen dakikaların, inatla hiç geçmediğine şahit olarak bekliyorsunuz. 
Tam da buradaki hislerim için, hiçbir zaman, kelimelerin yeterli olmayacağını düşünüyorum. 


Servis odaları da denilen bir yer burası. 6. kat. Kardiyoloji servisi. Birçok açık kalp ameliyatı olmuş insanların, göğüslerine sarılı korse ile bu koridorlarda yürüyüş yaptığına şahit olmuştum. Görseldeki asansörlerin birinde mahsur kaldım, normalde asansör korkum vardır ancak neyse ki yanımda bir görevli de vardı ve bu durumdan kolaylıkla kurtulmuştuk. Adım attığım, tanık olduğum her yerde kendimden parçalar bırakmışım gibi hissetmeden edemiyorum. 


Gece çekilmiş bu görsel. Her katın boydan boya cam duvarlara sahip olduğu bir ortak salon var. Serviste yatan hastalar, bu salonlarda oturup 6 kat yukarıdan hastanenin haraketliliğine tanık olabiliyor. Nefes alamadığımı düşündüğüm bazı anlarda buraya kaçıp aşağıdaki, hastanenin karşı binasındaki insanları izliyordum. Sizi fark etmediklerini düşünebilirsiniz, ama aslında fark ediyorlar. Birçok telefon konuşması yaparken, çoğu anıma şahitlik etmiş bir salonda, uzaktan yalnızca hareket eden bir figür olarak bile olsa, fark ediliyorsunuz işte. 

❤️

Hayatta en önemli şeyin insanın kendi ve sevdiklerinin sağlığı olduğunu söyleyebilirim. Özellikle sevdiklerinizin sağlığı için verdiğiniz mücadelede, hayattaki asıl korku neymiş bununla yüzleşiyorsunuz. Sonrasında yaşadığınız her şey beyninizden ve kalbinizden hiç silinmiyor. Size ve sevdiklerinize sağlıklı günler diliyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder